Antalya, Akdeniz’in maviyle yeşilin kucaklaştığı, tarihi ve doğal güzellikleriyle büyüleyen bir cennet. Tarihin derinliklerinden gelen hikâyelerle bezenmiş Olympos, huzur dolu sokakları ve muhteşem plajlarıyla Kaş, su altı kalıntıları ve doğal güzellikleriyle ünlü Kekova, bu eşsiz bölgede mutlaka görülmesi gereken duraklar arasında. Bu rehberde, Antalya’nın bu benzersiz köşelerini keşfetmeniz için size ilham vereceğiz!
Olympos: Tarihi Zenginliklerin Yeşil ile Buluştuğu Nokta
Antalya’nın güney sahilleri, tarihin ve doğanın bir arada harmanlandığı eşsiz güzelliklerle dolu. Phaselis’ten sonra bölgenin en önemli antik liman kentlerinden biri olan Olympos, ziyaretçilerine büyüleyici bir deneyim sunuyor. Beydağları Sahil Milli Parkı sınırları içinde yer alan bu antik kente, Antalya-Kumluca yolu üzerinde bulunan iki farklı sapaktan kolayca ulaşabilirsiniz. M.Ö. 2. yüzyılda Likya Birliği’nin üç oy hakkına sahip altı kentinden biri olan Olympos, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait kalıntılarıyla tarihe ışık tutuyor.
Olympos’un ortasından geçen nehir, kentin yapılarının iki yakaya yayılmasını sağlamış. Doğal güzelliklerle çevrili bu antik kentte, tapınak kapısı ve “Kaptan Eudomus’un Lahdi” gibi önemli yapılar dikkat çekiyor. Özellikle lahitteki gemi kabartması, o dönemin denizcilik tarihine dair önemli ipuçları sunuyor.
Ayrıca, ünlü Likya Yolu’nun bir parçası olan Olympos, yürüyüş tutkunları için ideal bir güzergâh. Bölgedeki Çıralı sahili, Caretta Caretta kaplumbağalarının yuvalama alanı olarak da biliniyor. Gece karanlığında, Çıralı’daki Yanartaş’ın doğal alevlerini izlemeyi unutmayın.
Kaş: Akdeniz’in Sakin Cenneti
Antalya’nın batısında yer alan Kaş, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle büyüleyen bir sahil ilçesi. Teke Yarımadası üzerinde, Likya’nın en güney noktalarından biri olan Kaş, tarih boyunca Antiphellos liman kenti olarak anılmış. Bugün ise huzurlu atmosferi ve bozulmamış doğasıyla dikkat çekiyor.
Kaş’a Antalya’dan yaklaşık 3 saatlik bir yolculukla ulaşabilirsiniz. Şehir, tarihi Likya kalıntılarının yanı sıra berrak denizi ve çevresindeki koylarıyla da ünlü. Etrafı dağlar ve denizle çevrili bu küçük ilçe, özellikle su altı sporları ve dalış meraklıları için bir cazibe merkezi. Ayrıca büyüleyici doğal güzelliğe sahip olan Kaputaş Plajı’da burada. Dik kayalıkların arasından geçen merdivenlerle ulaşılan bu plaj, turkuaz rengi denizi ve incecik kumsalıyla ünlüdür. Akdeniz’in serin sularında yüzme keyfi sunan Kaputaş, çevresindeki doğal ve huzurlu atmosferiyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim yaşatır. Doğal bir plaj olduğu için herhangi bir yapılaşma bulunmayan Kaputaş, doğaseverler ve fotoğraf tutkunları için ideal bir rotadır.
Kekova: Tarihin ve Doğanın Su Altındaki Dansı
Kekova Adası, tarihi ve doğal zenginlikleriyle Akdeniz’in gözde duraklarından biridir. Yüzölçümü sadece 4,5 kilometrekare olan bu kayalık ada, herhangi bir yerleşime sahip olmasa da antik kalıntıları ve batık şehri ile ziyaretçilerini büyülüyor.
Kekova’ya ulaşım, Kaş’tan veya Üçağız’dan kalkan teknelerle sağlanıyor. Özellikle cam tabanlı tekneler, batık şehir kalıntılarını görme imkânı sunuyor. Bölge, 1990 yılında sit alanı ilan edildiği için yüzme ve dalış gibi aktiviteler yalnızca belirli noktalarda yapılabiliyor. Tersane Koyu’nda bulunan Helenistik dönem kule kalıntıları ve Roma-Bizans döneminden kalma kiliseler ise adanın tarihi dokusunu öne çıkarıyor.
Tekne turları sırasında rehberler, Batık Kent ve çevresindeki yapıların detaylarını paylaşarak ziyaretçilerin bölgeyi daha iyi anlamasını sağlıyor. Bu tarihi bölgeyi, kano turlarıyla keşfetmek de mümkün. Kekova, özellikle antik çağın izlerini deniz altında sürmek isteyenler için unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Tarihin büyüleyici kalıntılarıyla bezeli bu rotalarda, antik dünyanın izlerini sürerken Akdeniz’in huzur veren atmosferinde kaybolabilirsiniz. Olympos’un efsanelerle dolu antik yapılarında dolaşabilir, Kaş’ın sakin koylarında dalış yaparak su altı dünyasını keşfedebilir ve Kekova’nın büyüleyici batık şehrinde tarihin sulara karışan hikâyesine tanık olabilirsiniz. Hem macera hem de dinlenme arayanlar için bu üç nokta, Akdeniz’in benzersiz güzelliklerini bir arada sunuyor. Bu rotaları gezerek, tarihle doğanın buluştuğu bu cennet köşelerinde unutulmaz bir deneyim yaşayabilirsiniz.
