Binlerce yıldır efsanelere, şarkılara ve şiirlere konu olan Türkiye; Bizans, Doğu Roma, Latin ve Osmanlı gibi dört büyük imparatorluğun izlerini taşıyan eşsiz bir coğrafya. Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan bu topraklar, farklı kültür ve inançlardan insanların birlikte yaşadığı bir merkez haline gelmiş. Ülkemizin dört bir yanına yayılan tarihi yapılar da bu köklü geçmişin canlı kanıtı. Gelin şimdi, ülkemizin en özel kiliselerine birlikte göz atalım ve bu büyülü mekanları daha yakından tanıyalım.
Beyoğlu’nun Simgesi: Saint Antoine Katolik Kilisesi

İstanbul’un kalbi İstiklal Caddesi üzerinde yer alan Saint Antoine Kilisesi, 1230 yılında rahipler tarafından Aziz Fransua adına kuruldu. Zamanla çıkan yangınlar nedeniyle birkaç kez yer değiştiren kilise, son olarak 1724 yılında “Sent Antuan” ismini alarak yeniden konumlandırıldı. Günümüzdeki görünümüne ise 1912 yılında İtalyan mimar Giulio Mongeri’nin neo-gotik tasarımıyla kavuştu. Saint Antoine, İstanbul’un en büyük Katolik kilisesi olma özelliğini taşıyor.
Adres: Tomtom Mah., İstiklal Cd. No:171, 34433 Beyoğlu, İstanbul
Tarihin Sessiz Tanığı: Üç Horan Ermeni Kilisesi
Galatasaray bölgesinde yer alan Üç Horan Ermeni Kilisesi, kökenlerini 16. yüzyıla dayandırıyor. Başlangıçta çocuk okulu olarak kullanılan bu yapı, zamanla izin alınarak kiliseye dönüştürülmüş. 1810’daki büyük yangından sonra ise Dolmabahçe Sarayı’nın mimarları Garabed Amira Balyan, Hovhannes Amira Serveryan ve Minas Ağa’nın katkılarıyla 1838 yılında yeniden inşa edilip ibadete açılmış. Bu etkileyici kilise, sabah 09.00’dan akşam 17.00’ye kadar ziyaretçilerini ağırlıyor.
Adres: Hüseyinağa Mah., Sahne Sk. 24/1, 34435 Beyoğlu, İstanbul
Taksim’de Yükselen İhtişam: Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi

İstiklal ve Sıraselviler Caddesi’nin buluştuğu noktada bulunan Aya Triada Kilisesi, neo-barok ve neo-bizans mimarinin güzel örneklerinden biri. “Aya Triada” ismi, Hıristiyanlık inancındaki Baba, Oğul ve Kutsal Ruh üçlemesini temsil ediyor. Eskiden burada bir Rum mezarlığı ve küçük bir şapel bulunuyordu. Ancak artan cemaat ihtiyacı nedeniyle bugünkü büyük kilise inşa edildi. Ziyaret saatleri 09.00-18.00 arasında.
Adres: Katip Çelebi Mah., 34433 Beyoğlu, İstanbul
Haliç’in Demir İncisi: Sveti Stefan Bulgar Kilisesi

Fener’de, Haliç kıyısında yer alan Sveti Stefan, tamamen dökme demirden yapılmış nadir kiliselerden biri. Hovsep Aznavur’un tasarladığı ve haç şeklinde planlanan bu görkemli yapı, neo-gotik ve neo-barok unsurları harmanlıyor. 8 Eylül 1898 tarihinde açılan kiliseyi, ayin olmayan günlerde sabah 09.00 ile akşam 17.00 saatleri arasında gezebilirsiniz.
Adres: Balat Mah., Mürselpaşa Cd., 34087 Fatih, İstanbul
Ortodoks Dünyasının Kalbi: Aya Yorgi Patrikhane Kilisesi

Fener semtinde yer alan Aya Yorgi Kilisesi, Ortodoks dünyası için oldukça kutsal kabul ediliyor. Göz alıcı iç dekorasyonu ve içinde saklanan kutsal emanetleriyle ziyaretçilerini büyüleyen kilise, sabah 08.30 ile akşam 16.00 arasında ziyarete açık. Ancak güvenlik gerekçesiyle Pazar günleri kapalı olduğunu unutmamakta fayda var.
Adres: Yavuz Sultan Selim Mah., Dr. Sadık Ahmet Cd. No:19, 34083 Fatih, İstanbul
Van Gölü’nün Büyüsü: Akdamar Surp Haç Kilisesi

Van Gölü’nde yer alan Akdamar Adası üzerindeki Surp Haç Kilisesi, Ortaçağ Ermeni sanatının en çarpıcı örneklerinden biri. 915 yılında Ermeni Kralı Gagik tarafından yaptırılan bu yapının taş işçiliği ve gölün sunduğu muazzam manzara, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Doğunun bu eşsiz incisi, mutlaka listenize eklenmeli.
Adres: Akdamar Adası, Gevaş, Van
Efsanelerin İzinde: Noel Baba (Aziz Nikola) Kilisesi

Antalya’nın Demre ilçesinde bulunan Aziz Nikola Kilisesi, Noel Baba olarak bilinen Aziz Nicholas’ın ölümünden sonra inşa edilmiş. Bazilika planlı bu tarihi yapı, ziyaretçilerine hem büyüleyici bir atmosfer hem de köklü bir tarih sunuyor. Dilerseniz gün boyu ziyarete açık olan bu mekana uğrayabilirsiniz; yalnızca restorasyon nedeniyle 5. ve 6. etapların geçici olarak kapalı olduğunu hatırlatalım.
Adres: Gökyazı Mah., Müze Cad., Demre, Antalya
Türkiye’nin farklı köşelerinde yer alan bu tarihi kiliseler, sadece mimarileriyle değil, taşıdıkları ruhla da ziyaretçilerini büyülüyor. Her biri, geçmişten günümüze uzanan birer zaman kapısı gibi. Seyahat rotanıza bu özel yapıları eklemeyi ihmal etmeyin.